EŞSİZ GÜZELLİKTE YERLERE, MEKANLARA VE TATLARA HOŞGELDİNİZ...

Eşsiz güzellikteki doğa harikası yerleri, hoş ambianslı mekanları ve leziz tatları birlikte keşfetmeye hoşgeldiniz...

Welcome to the discovery of nature beauties, cute ambienced places and delicious tastes together...

Willkommen sie die landschafiliche Schönheit, die Platze mit dem niedlichen Ambiente und lecker Essen zusammen zu entdecken...

9 Mart 2017 Perşembe

RÜZGAR'IN KALBİ: GÖKÇEADA - 07.07.2016

Gökçeada doğası ve tabiatıyla Bozcaada ile birlikte Türkiye'nin üzerinde devamlı yaşam olan nadide adalarından biridir. Ada tarihi dokusu, manzarası, plajları, aktiviteleri, tarihi taverna, lokantaları, tatlıcıları ve köy kahveleriyle mutlaka görülmeye değer. Özellikle bahar aylarında gezmek için ideal olan ada yaz ve deniz mevsiminin gelmesiyle ise tam anlamıyla dolup taşmaktadır.


Adaya Çanakkale Kabataş Feribot İskelesi'nden Gestaş Hızlı Feribotları ile ulaşılabilir. Feribotlar son derece konforlu olup yaz-kış keyifli bir yolculuk sağlamaktadır. Adaya ulaşım özellikle bayram dönemlerinde çok sıkıntılı olmaktadır, kilometrelerce kuyruk oluşmaktadır. Mümkünse tatillerinizi bayram dönemlerine denk getirmemenizi tavsiye ederim.




Adaya yaklaştıkça kraterler ve volkanik arazi dikkatinizi çekecektir. Adada volkanik kaya ve toprak yapısının etkisiyle yeşil alanlar özellikle de yaz aylarında yok denecek kadar azdır. Adada küçükbaş hayvan olarak bir hayli fazla sayıda keçi bulunmaktadır.





GEZİNTİ NOKTALARI

Gökçeada'daki turistik köyler olarak Kaleköy, Zeytinliköy, Tepeköy ve Dereköy sayılabilir.
Adadaki başlıca turistik gezinti noktaları olarak Yıldız Koy, Aydıncık Plajı, Laz Koyu, Peynir Kayalıkları, Tuz Gölü ve Dereköy Çamaşırhaneleri sayılabilir.

Kaleköy
Adanın girişindeki merkezi konumundan dolayı Kaleköy en gelişmiş köylerden biridir diyebiliriz. Köyde birçok otel, pansiyon ve restoran bulunmaktadır. Köy tarihi kalenin üzerine inşa edilmiştir. Kaleden bakıldığında müthiş bir deniz manzarası mevcuttur. Kalenin denize doğru bakan uçurum kenarında 2 adet balık restoranı konuşlanmıştır. Aynı zamanda birkaç tane de şahane manzaralı pansiyon mevcuttur.

Limandan Kaleköy'e giderken yol üzerinde Yeni Badeli Köy girişinde "Yörük Çadırı Oğlak ve Kuzu Çevirme Lokantası" mevcuttur. Adada her ne kadar mevsiminde oğlak çevirme çok popüler olsa da yaz mevsiminde kaliteli oğlak çevirme bulmak neredeyse imkansızdır. Bu yüzden, çok kalabalık olan ve sundukları oğlak etine göre fiyatı çok pahalı olan bu lokantayı özellikle yaz aylarında tavsiye etmiyorum.

Zeytinliköy
Zeytinliköy, Kaleköy'e yakın olarak konumlanmıştır. Köyün tarihi dokusu çok iyi korunmuştur.

Terk Edilmiş Rum Evi


Köyde alelacele terk edilmiş birçok taş Rum evi mevcuttur.









Köyde dar sokaklar arasında yapılan gezintide birçok küçük tarihi kiliseye de rastlamak mümkün.









Zeytinliköy'e geldiğinizde gölgede kalan ara sokaklarda bulunan Barba Hristo Sütlü Tatlıları'nda sakızlı dondurma eşliğinde sakızlı muhallebi yemeden köyden ayrılmayın.






Köyün meydanında sakızlı dibek kahvesi ve sakızlı muhallebi tadabileceğiniz birçok tarihi kahvehane de bulabilirsiniz.






Tepeköy
Tepeköy adanın yüksek kesimlerinde yer alan bol deniz manzaralı ve havadar bir köydür.





Köyde meşhur Barba Yorgo Tavernası mevcuttur.








Adanın her tarafından akşamları buraya canlı müzik eşliğinde eğlenmeye gelmektedirler. Taverna kendi ürettiği çeşit çeşit şaraplarıyla da meşhurdur. Gökçeada'ya geldiğinizde Barba Yorgo'yu gündüz de olsa ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.








Tepeköy'de ayrıca iyi korunmuş bir Hristiyan mezarlığı da mevcuttur. İçerisinde tarihi çok eskiye dayanan ve iyi korunmuş mezar taşları mevcuttur.















Yıldız Koy
Adanın en güzel koylarından biridir. İlginç kaya oluşumları ile dikkat çeker. Su altı güzellikleri nedeniyle Su Altı Milli Parkı olarak TÜDAV'a tahsis edilmiştir. Bu park Türkiye'nin ilk ve tek sualtı milli parkıdır.

Aydıncık Plajı
Yaz aylarında adanın en gözde plajı konumundadır. Sahil uzunluğu yaklaşık 2 km'dir. Rüzgar sörfüne ilgi duyanlar için oldukça uygun bir plajdır.

Laz Koyu
Şahinkaya arazisi içinde yer alan Laz Koyu doğal yapısı ve güzelliğiyle hoşça vakit geçirilebilecek kumsallardandır.

Tuz Gölü
Aydıncık'ta bulunan Sörf Eğitim Oteli'nin hemen yanında Tuz Gölü mevcuttur. Tuz Gölü'nden çamur banyosu yapıp cildinizi yenileyebilirsiniz.

Dereköy Çamaşırhaneleri
Dereköy, 1950-60'lı yıllarda 1950 haneli nüfusuyla adanın en büyük ve kalabalık köyüymüş. İçerisinde 22 kahve, 2 sinema, çok sayıda berber, bakkal, terzi vb dükkanlar ve 3 zeytinyağı imalathanesi bulunurmuş. Adanın en büyük tarihi çamaşırhanesi de buradadır ve ziyarete açıktır.


AKTİVİTELER

Rüzgar Sörfü
Gökçeada'da konaklamayı dileyen çadırda dileyen otelde olacak şekilde "Gökçeada Sörf Eğitim Merkezi Oteli"nde gerçekleştirebilirsiniz. Otelin hemen önündeki Aydıncık Sahili'nde birçok sörf okulu mevcuttur. Ada her daim bolca rüzgar aldığı için burada sörf eğitiminizi günün neredeyse her saati sürdürebilirsiniz. Sörf tutkunları için tavsiye ederiz.



18 Şubat 2017 Cumartesi

ESKİ İZMİR'İN YALILARI : BAYRAMYERİ'NDEN GÜZELYALI'YA...22.01.2017

19. yüzyıl ilk yarısına kadar İzmir şehrinin kapladığı alan 250 hektar civarındaydı. Antik kentin surları içindeki çekirdek şehir güneybatıda Kadifekale-Bayramyeri-Arkeoloji Müzesi hattı, kuzeydoğuda Kadifekale-Basmane-Gazi Bulvarı hattı arasındaydı. Buraya 17-19.yüzyıllar arasında sadece Kahramanlar-Alsancak civarıdnaki Frenk, Rum ve kısmen Ermeni mahallelerini içeren alan eklenmişti. Ancak 19.yy ikinci yarısı ve 20.yy başları Anadolu'nun yakın coğrafyalarında bir dizi yıkımın yaşanmasına yol açtı. Polonya-Ukrayna ve sonrasında Romanya Yahudileri, Kırım Tatarları ve Kafkasya'nın Çerkez halkları Rus baskısından, Bosna- Makedonya-Kosova Müslümanları yerel bağımsızlık hareketlerinden, Girit ve Mora Türkleri Yunan bağımsız devletinin oluşmasından kaçmaya başladılar ve tek sığınabilecekleri yer Anadolu oldu. Osmanlı devleti göçmenlerin başkent İstanbul'a yerleşmesine sıcak bakmadığı için, bilhassa deniz yoluyla ulaşılabilen İzmir gibi liman kentlerinde çok ani bir nüfus artışı yaşanmıştır. Bunun İzmir' yansıması şehrin yerleşim alanının 50-60 yıl gibi bir sürede 3 katına çıkmasıydı. Özellikle İzmir valisi Mithat Paşa'nın sahil boyunca açtığı yol ve tramvay hattı, daha önce karadan ulaşılması çok sorunlu olan şeridin cazibesini arttırdı. 

Tüm bu gelişmeler ışığında, Bayramyeri, Değirmendağı, Karataş, Karantina, Göztepe ve Güzelyalı'da hergün yanından geçip gittiğimiz çok sayıda tarihi yalı, bina ve arkeolojik kalıntılar mevcuttur. Sırasıyla bu kalıntıları ve bölgeleri inceleyecek olursak:




Bayramyeri Saat Kulesi, 1955 yılında yapılmış şehrin en yeni saat kulesidir. Kulenin üzerindeki saatin ise Ekim 1957'de takıldığı biliniyor. Kulenin yerden yüksekliği 14,5 mt'dir. Tek makineli ve dört katranlı yapının mimarı, Fuar Saat Kulesi'ni de yapan Harbi Hotan'dır.  








Gevreğin Tarihçesi'nden bahsedecek olursak, 
450 yıl önce Kırım Değirmendağı mevkinden gelen Tatar Türkleri'nin İzmir'e Bayramyeri-Değirmendağı bölgelerine yerleşmesiyle birlikte gevrek de İzmir'e gelmiş oldu. Tatar Türkleri geleneksel yiyecekleri olan gevreği, İzmir'de daha büyük boyutta ve gene İzmir'de yetişen sultani üzümlerinden hazırladıkları şerbetle yapmaya başladılar.


Farklı nesneler olmasının sebebi pişirilme esnasında ortaya çıkmaktadır. Bizim gevrek dediğimiz mayalı hamur, kızgın pekmez dolu havuzlarda bir süre pişirildikten sonra üzeri susamlanır ve fırına verilerek tekrar pişirilir. Burada iki kez pişirme uygulanır ve bu sayede gevreğin çıtır çıtır olması sağlanır. Simit dediğimiz nesne ise hamurun üzerine sulandırılmış soğuk pekmez sürüldükten sonra üzeri susamlanır ve ardından pişirilir. Ayrıca, gevrekle simidi yuvarlama işleminde de farklılık vardır. Simit bükülerek yuvarlanırken, gevrek düz olarak yuvarlanır.




Urla civarında çobanlık yapan Makedonyalı bir Türk'ün "Bizim oralarda bunun içi dolu olanını yaparlar. Guguk kuşu şeklindeki ekmeğinin arasına peynir koyarlar." hatırlatmasının ardından, aynı hamurdan üzeri susamlı, içi dolu, kumruya benzer bir başka şekli pişirildi, adına da kumru denildi.








Tatar Börekçisi Mehmet Usta, Bayramyeri'nin hemen altında Değirmendağı bölgesinde tarihi çiğ böreği layıkıyla yapabilen sayılı birkaç lokantadan biridir. (Adresi: 384 Sok. No:52/B Halitbey İlkokulu Sırası Bayramyeri) Tarihi küçük lokantada yediğimiz kıymalı çiğ börekler sabah kahvaltısı niyetine çok da iyi gitti :) Çiğ böreklerin kıyması kaliteli, börekler lezzetli ve çıtır çıtırdı.




Bir diğer çiğ börek restoranı olarak da "Kırım Çiğ Börek Mantı" da denenebilir.









Akarcalı Cami (1887) : Akarcalı Cami semtin en eski camilerindendir. Caminin olduğu sokak nostaljik ve tarihi bir sokaktır. Semtteki tarihi yaşantılar ve sokak hayatı hakkında bize ipuçları vermektedir. Aynı bölgede halen kullanımda olan çok iyi korunmuş tarihi evler de mevcuttur.







Zeus Akraios Tapınağı Temelleri

Zeus Akraios Tapınağı: Eşrefpaşa ile Karataş arasında kalan ve günümüzde Halil Rıfat Paşa Caddesi olarak anılan Değirmendağı bölgesinde antik çağda devasa bir Zeus Akraios tapınağının yer aldığına yönelik izler mevcuttur.





Roma Sikkesi Üzerinde Zeus Akraios Tapınağı


Antik çağda devasa sütunları olan ve tüm körfezden görülebilen tapınak imparator Hadrian'ın bağışları ile yapılmıştır. Antik İzmir'de Kınık'tan bu tapınağın olduğu bölgeye su kemerleri ile su getirildiği bilinmektedir.








Yahudi Mezarlığı Bölgesi'ne Değirmendağı'ndan Bir Bakış

Yahudi Mezarlığı: Zeus Akraios tapınağının bulunduğu Değirmendağı'nın yamaçlarında bugünkü Elhambra Tiyatrosunun olduğu bölgeye kadar 19.yy'da geniş bir Yahudi mezarlığının bulunduğu bilinmektedir.










Karataş Bölgesi: Şimdiki Kız Lisesi inşaatına 1917 yılında İzmir valisi Rahmi bey tarafından "İttihat ve Terakki Mektebi " olarak başlanmıştır. Kız Lisesi Karataş bölgesinde eski Yahudi mezarlığı alanına inşa edilmiştir. Yunanlılar işgal yıllarında Ioniko Panepistemio (Ionia Üniversitesi) yaratmak amacıyla inşaatını 1922 yılında bitirmiştir. Bina, İzmir'in kurtuluşu sonrasında bir süre Erkek Muallim Mektebi ve sonrasında Kız Lisesi olarak hizmet vermiştir.

Karataş Hastanesi Yaşlı Bakım Evleri


Kız Lisesi'nin karşısında bugün İKSEV tarafından kullanılan eski Belçika Tramvay Şirketi yönetim binası (bir ara ESHOT sayaç atölyesi) yanında Urgancıoğlu aile evi yakın zamana kadar dururdu. Eskiden meşhur Kömür İskelesi ile denizin dibinde olan Karataş Meydanı çevresinde ise 1827 yılında görülen veba ve diğer bulaşıcı hastalıklara yakalanan Yahudi Cemaatine hizmet vermek için, Josue Kuriel'e ait olan Kortejo satın alınarak oluşturulan ve ilerleyen yıllarda büyütülen Yahudi Hastanesi (Rothschild Hastanesi) ; semtteki Müslüman varlığına işaret eden ve İzmir'deki en iyi korunmuş Osmanlı hamamlarından olan Hoşgör Hamamı, bir zamanların Ermeni Vartanyan Okulu olarak inşa edilmiş Duatepe İlkokulu ve Cumhuriyet Eğitim Müzesi; günümüze ulaşamamış orijinali Ermeni Balyazoğlu tarafından 1887 yılında yaptırılmış olan Karataş Ortaokulu gibi semtin diğer önemli yapıları yer alır.






Ayhan Işık'ın Evi
Ayhan Işık'ın İzmir'deki çocukluğunu geçirdiği evi de semtte yer almaktadır. Şu anda, Ayhan Işık oyunculuk okulu olarak hizmet vermektedir.












Asansör'den Bir Görünüm
Asansör
"Sakız Tipi" cumbalı evlerin halen tek tük korunduğu caddeden ilerleyince Dario Moreno'nun bir zamanlar yaşadığı sokağa gelinir. Bu şirin ve doğası korunmuş sokakta karşımıza baktığımızda ise dünyada toplu ulaşım alanında eşsiz olan Asansör ile karşılaşılır. Ahbabı yaşlı Devidas'ın birgün 155 basamaklı "Devidaslar Merdiveni"nden inerken düşüp ayağını kırmasına çok üzülen iş adamı Nesim Levy, eki taş ocağı uçurumunun 58 mt üst kısmındaki günümüz Şehit Nihat bey Caddesi'ne kolay bir ulaşım sağlayan asansörü yaptırmaya karar verir. Marsilya tuğlaları ile kaplı yapı 1907 tarihlidir ve ilk hali hidrolik sistemle çalışmaktaydı.




Bet İsrael Sinagogu
Roş Ha-Har Sinagogu













Gerek Asansör'ün üst kısmındaki Roş Ha-Har, gerekse de Mithatpaşa Caddesi seviyesindeki İzmir sinagoglarının en gösterişlisi Bet İsrael, Karataş'ın İzmir'in 2. Judeira'sı (Yahudi Mahallesi) olmasının tanıklarıdır. 1907'de henüz tam bitirilemeden ibadete açılan Bet İsrael, geleneksel sinagog mimarisinden ayrılan modern özellikleriyle dikkat çeker.




Hüsnü Ataberk Camii
Karantina bölgesi: Rumlar tarafından Kalithea olarak da adlandırılan bölge günümüzdeki yaygın adını İzmir limanına yanaşacak gemilerin salgın hastalıkları taşımasına önlem olarak 1846 yılında burada kurulan tesislerden almıştır. Karantina, merkezinin 1863 yılında Urla'ya taşınması ve sonrasında Mithatpaşa Caddesi'nin açılmasıyla kalburüstü bir iskan alanına evrilmiştir. Şimdiki Karantina Hamamı civarında "İslam" ve Küçükyalı civarında "Rum" karantinası vardı. Hüsnü Ataberk Camii, eski Agios Metamorphosis kilisesiydi.




İzmir Islahhanesi /Mekteb-i Sanayi
Hamidiye Camii













1867 yılında yapılan İzmir Islahhanesi /Mekteb-i Sanayi (Mithatpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi), 1892'de şimdiki halini alan Askeri Hastane (İzmir İnşaat Emlak Bölge Başkanlığı) ve 1890'da yapımı biten İzmir'in deniz kenarında yapılmış tek camii olan Hamidiye Camii semtin önemli yapıları arasında yerlerini alır.



Uşakizade Latife Hanım Köşkü

Günümüzde bir semte adını veren Atatürk'ün kayınpederi Muammer Bey'in babası Sadık Bey'in köşkü bugün müze olarak hizmet vermektedir (Atatürk'ün nikahı kıyılan Uşakizade Latife Hanım Köşkü).









Günümüz Sadık Bey bölgesi ise eskiden Spartalı olarak bilinirdi ve adını sonradan Hakimiyet'i Milliye Okulu olarak kullanılacak olan Spartalıyan Köşkü'nden almıştır.

Sivrihisaryan Köşkü


Göztepe Bölgesi: Eski adı Enopi olan Göztepe'nin adını Susuzdede Tepesi'nden aldığı aşikardır. Mimarı Andon Gavano olan Sivrihisaryan Köşkü günümüzde Vali Konağı olarak kullanılıyor. Rumlar buraya Agia Agapi (Aziz Aşk) derlermiş.

Günümüzde Bakımsız Kalan Susuz Dede Parkı















Notre Dame de Lourdes Kilisesi





Önceleri nüfusunun büyük kısmı Rum (eski Agios Panthelemion Kilisesi) ve Levanten (günümüzdeki Notre Dame de Lourdes Kilisesi) Hristiyanlardı. 1910'ların başında Boşnak muhacirler Göztepe ve Güzelyalı'ya yerleşmeye başladı ve semtin demografisini değiştirdi.






Anadolu Apartmanı

Güzelyalı Bölgesi: Güzelyalı'nın en önemli tarihi eserlerinden birisi, 1905 yılında Mısırlı bir tüccar tarafından yapımına başlanan ve cumhuriyet sonrası iş adamı Mustafa Nuri Devres tarafından satın alınıp inşaatı tamamlanan Anadolu apartmanıdır. İzmir'in ilk apartmanı Birinci Ulusal Mimarlık Akımı'nın enfes bir örneği olarak halen ayaktadır. Gizlediği anılara Gözümoğlu sinemasından beleş izlenen filmleri de katmak gerekir.





16 Şubat 2017 Perşembe

ESKİŞEHİR : İÇ ANADOLU'NUN İNCİSİ...

Eskişehir saygıdeğer Sn Belediye Başkanımız Yılmaz Büyükerşen'in katkıları ile İç Anadolu'nun incisi olmuştur. Mimari zenginlikten ve sanattan yoksun Ankara'nın yanında adeta İç Anadolu'da bir inci gibi parlamaktadır.

Bu yazımda sizlere Eskişehir'in tarihi, kültürel ve lezzet noktalarını tanıtmaya çalışacağım. Eskişehir'de yapılabilecek aktiviteler ve şehrin tarihi konusunda elimden geldiğince bilgilendirmeye çalışacağım.


A. Kültür Noktaları

Alaaddin Keykübat Camii

Eskişehir'in hemen merkezinde bulunan caminin yapım tarihi 1236 tarihine uzanmaktadır. Odunpazarı semtinde bulunan cami 1267 tarihinde ibadete açılmıştır. 750 cemaat kapasiteli camiyi yaptıran 3. Gıyaseddin Keyhüsrev'dir. Cami 357 m2 kapalı alan ve 150 m2 bahçe alanı olmak üzere toplam 507 m2 alan üzerine kuruludur. Selçuklu mimari tarzında inşa edilen cami türünün ender örneklerindendir.






Eskişehir ETİ Arkeoloji Müzesi


Müze bünyesinde Neolitik, Kalkolitik, Tunç, Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini kapsayan yaklaşık 22.500 eser bulunuyor. Bu eserlerin sadece 2.000'i sergilenmektedir. Eskişehir'in kültür tarih miraslarını bu kapsamlı müzede detaylı olarak kronolojik sırada inceleyebilirsiniz.

Roma Dönemi Lahit Kapağı

Hitit Uygarlığı Simgesi
Ana Tanrıça Kybele

Hitit Uygarlığı'nda Öküz'ün Önemi

İyi Talih Kolyesi:)




Odunpazarı Evleri

Eskişehir iyi derecede korunmuş Odunpazarı Evleri ile meşhurdur. Evler çeşitli vakıf ve belediyenin ilgisi sayesinde bakılmakta, yaşatılmakta ve çeşitli kültürel amaçlar için kullanılabilmektedir. 





Eskişehir Balmumu Müzesi


Belediye başkanımızın değerli katkılarıyla hayata geçirilen balmumu müzesi birçok ünlü ismin heykeline ev sahipliği yapmaktadır. Bunların en başında Atatürk yer almaktadır. 



Bunun dışında, Kurtuluş Savaşı kahramanlarımız ve komutanlarımız, İsmet İnönü, Mehmet Akif Ersoy, Sakıp Sabancı, Eskişehir doğumlu Beyazıt Öztürk, Kemal Sunal, vb gibi birçok ünlünün heykelleri bulunmaktadır. 












Çağdaş Cam Sanatları Müzesi

Odunpazarı mevkiinde Balmumu Müzesi'nin hemen arkasında başka bir tarihi Odunpazarı evinde çeşitli cam sanat eserlerini barındıran Çağdaş Cam Sanatları Müzesi mevcuttur. 


Devrim Arabası ve Tülomsaş Tesisleri


Devrim arabası 1961 tarihinde 4,5 ay gibi bir sürede İlk Yerli Türk Otomobili olarak Eskişehir Tülomsaş Tesisleri'nde (Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi AŞ) seçkin Türk mühendisler ve işçiler tarafından üretilmiştir. A4 L tipi, 4 zamanlı su soğutmalı, 50 beygir gücündeki motorlu bu yerli araçtan sadece 4 adet üretilebilmiştir. 




Araç başarılı bir şekilde çalışmasına rağmen ne yazık ki siyasi nedenlerden dolayı bu aracın üretiminin devamı gelmemiştir. Bu araçtan üretime devam edilseydi şu an belki de ülkemiz otomotiv endüstrisinde yan sanayi tedarikçisi olmak yerine çok daha üst seviyede bir noktada olabilirdi.  







TCDD Müzesi



Anadolu toprakları demiryolları ile ilk kez 1857 yılında tanıştı. İngiliz sermayesi ile kurulan "İzmir-Aydın Osmanlı Demiryolu Şirketi"ne 23 Eylül 1856'da İzmir-Aydın (Güzelhisar) Demiryolu'nun yapımı için imtiyaz veren ferman çıkartıldı. Bu hattın yapımı 1 Temmuz 1866'da çıkartıldı.  





Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları çizildiğinde, Osmanlı İmparatorluğu tarafından yaptırılan demiryollarının yaklaşık 4000 km'si Anadolu topraklarında kalmıştı. Bu hatlardan İzmir-Aydın hattı ilk imtiyaz verilen hat olduğundan bu hattın imtiyaz fermanının tarihi olan 23 Eylül 1856 Devlet Demiryolları'nın kuruluş yılı olarak kutlanmaktadır.




Cumhuriyet öncesi dönemde Osmanlı Devleti'nin demiryollarına bakışı tamamen askeri amaçlı ve geniş topraklarda yönetsel erki sağlamaya yönelikti. Ancak demiryollarının yapımını üstlenen yabancı şirketler hem devlete büyük mali yükler getiriyor, hem de ülkenin ekonomik değerlerinden Avrupa'nın yararlanmasına hizmet eden standardı olmayan hatlar yapıyorlardı.




Cumhuriyet'le birlikte demiryollarına "Ekonominin Öncülüğü" misyonu yüklendi ve ilk 10 yılda yurdumuzun dört tarafı demir ağlarla örüldü. Aynı zamanda genç Cumhuriyet kısıtlı ekonomisiyle mevcut hatları da satın alarak millileştirdi.

Rayların Kontrolünden Kullanılan Araç



















Uğur Mumcu Parkı


Eskişehir'e gelen herkesin mutlaka ziyaret etmesi gereken parkta, saygıdeğer Cumhuriyet yazarı Uğur Mumcu'nun kendisinin de içinde bulunduğu faili meçhul cinayete kurban gittiği aracı sergilenmektedir. 

Ayrıca aracının önünde Uğur Mumcu'nun hayatını anlatan ve "Vurulduk Ey Halkım ! Unutma Bizi ! " yazısını barındıran tabela mevcuttur.











B. Gezinti Noktaları

Hamamlar

Eskişehir'in Odunpazarı ilçesinde tarihi Hamamyolu caddesinde bulunan hamamları meşhurdur. Hamamların tarihi Roma dönemi ve daha eskisine kadar dayanır. Zaten trafiğe kapalı Hamamyolu Caddesi'nde yürürken caddenin altından akan kükürtlü termal suyun kokusu tüm çarşıyı kaplar. Çoğu kişi ilk olarak bu kokuyu lağım kokusu sansa da bu koku termal sudaki yoğun kükürt kokusudur. Cadde üzerindeki hamamlardan en ünlüsü Has Hamam'dır diyebiliriz ;)


Kentpark

Kentpark içerisinde Türkiye'nin ilk yapay plajı bulunmaktadır. Bunun yanında, gölet kenarında kendinizi sanki deniz kenarında gibi hissedebileceğiniz birçok cafe ve restoran da bulunmaktadır.


Sazova Parkı

Sazova parkı içerisinde Masal ŞatosuKorsan GemisiYapay GöletBilim ve Deney MerkeziSabancı Uzay EviEti Sualtı Dünyasıamfi tiyatro, ağaç ev ve Şirinler Evi tarzında çeşitli oyun grupları, hayvanat bahçesi, Akvaryum, kafe, restoranlar ve hediyelikçiler gibi birçok önemli yapı yer almaktadır. 


Eskişehir Sualtı Dünyası 

Sazova parkı içerisinde yer alan Sualtı Dünyası (Akvaryum)'nda dünyanın birçok bölgesinden yer altı canlılarını ve balıkları izleyebilirsiniz. 







Tropikal akvaryumTeraryum, Dokunma akvaryumu, Mersin akvaryumu, Amazon nehri gibi bölümleri bulunan Eskişehir Sualtı Dünyası’nda 84 farklı türden toplam 2150 adet balık yaşamaktadır. 




Akvaryumları gezen ziyaretçiler burada; Kuzey Ege, Kızıldeniz, Atlas Okyanusu, Amazon Nehri ve Güney Amerika gölleri gibi dünyanın farklı noktalarından getirilen birçok türden balığı görme fırsatı yakalıyorlar.







Porsuk Çayı

Porsuk çayında şehrin merkezini çay boyunca çalışan gezinti tekneleri veya gondollarla gezebilirsiniz. Gezinti tekneleri gondola göre daha ucuz bir alternatif olsa da gondol gezintisi ile kendinizi bir anda Venedik'te gibi hissedebilirsiniz. Gerçi gezinti teknelerinde de Prag'daki Tuna Nehri üzerinde gezinti yapar gibi hissetmiştim. Her iki aktiviteyi de şiddetle tavsiye ederim.


Porsuk çayını neredeyse her 100 mt'de bir uzanan Avrupai köprülerinin üzerinden de izleyebilirsiniz. Çayın düzenlenmesi ile Eskişehir adeta bir Avrupa kentine dönüşmüştür. Çayın paralelinde çarşıda gezinti yapmak da insanı tüm dert ve tasalarından uzaklaştıracaktır.






Regülatör Tesisleri & Piknik Alanı


Regülatör tesisleri şehrin dışarısında yer alan Eskişehir'e elektrik üreten tesislerdir. Tesisin çevresinde piknik alanı ve Regülatör Restoran mevcuttur. Yemyeşil bozulmamış doğa içinde gününüzü rahatlayarak geçirebilir ve kendinizi yenileyebilirsiniz.  







Taşbaşı Çarşısı

Taşbaşı Çarşısı, özelikle Eskişehir yerli halkının günlük alışverişlerinde tercih ettiği klasik bir Anadolu çarşısıdır. Büyükşehir Belediyesi ve Vilayet Meydanı’na yakın bir konumda yer alan bu çarşıda çeşitli ürün grupları bulunuyor.
Klasik Anadolu çarşılarının tarzında, iki katlı ve bitişik nizamda bulunan dükkanlarda  baharatçılar, aktarlar, kuyumcular ve tekstilciler yer alıyor. Şehrin merkezi sayılabilecek İki Eylül Caddesi, Köprübaşı ve Hamamyolu Caddeleri’nden bu çarşıya bağlanan sokaklar yer alıyor. Eskişehir’in yöresel lezzeti olan çiböreği yiyebileceğiniz ünlü Papağan Çibörek Evi bu çarşının devamında yer alıyor. Çarşının giriş kısmına yakın konumda ise şehrin önemli dini yapılarından Reşadiye Camii yer alıyor.


C. Lezzet Noktaları


Karakedi Bozacısı

Karakedi Bozacısı yerel halkın gündelik olarak ziyaret ettiği ve günlük bir ritüel haline gelmiş bir aktivitedir. Herkes çarşıya çıktığında genellikle evine bir boza içmeden dönmez. Bunu bozacının önünde bozanızı yudumlarken 10 dk gözlemleyerek de rahatça anlayabiliyorsunuz:) 
  


Ciğerci Ahmet

Ciğerci Ahmet, bence sadece Eskişehir'in değil Türkiye'nin sayılı et ve ciğer lokantalarından biri. Gerek servisteki kalite, gerek yemeklerindeki kalite ile övgüleri fazlasıyla hak etmektedir. 

Lokantada salata ve meze servisi daha masaya oturduğunuzda hemen sunuluyor zaten. Bunların yanında yayık ayran, ciğer, çöpşiş ve şişte tavuk göğüs parçaları alabiliyorsunuz. Tüm bu et ürünleri şişte sıcak sıcak gelmektedir. Yanında içli köfte ve çiğ köfte almanızı da tavsiye ederiz. Yemeğin sonunda da muhteşem bir künefeyle noktayı koyabilirsiniz.   






Venedik Pastanesi

Venedik pastanesi özellikle pasta ve dondurmasıyla meşhurdur. Porsuk Çayı kenarında bulunan pastanenin üst kat balkonunda yaz aylarında pasta ve dondurma keyfi yapılabilir.


Tadım / Fadima Dondurma

Fadima Dondurma, lezzetli dondurmasıyla meşhur Eskişehir'de bulunan dondurma zinciridir. Eskişehir'in birçok ana caddesinde şubesi vardır. Şubeleşmesine rağmen dondurmasına önyargıyla yaklaşmayın, gayet lezzetli ve kaliteli hizmet vermektedirler.


Tanınmış Helvacı

Asarcıklı'da bulunan "Tanınmış Helvacı" yerli halın ve turistlerin gözde uğrak noktasıdır. Helvalarını fabrikasyon değil, gerçek tahinle yapmaktadırlar. Herkese tavsiye ederiz.


D. ALIŞVERİŞ

Lületaşı


Eskişehir'e gelip de lületaşı mağazalarını ve heykellerini gezmeden sakın dönmeyin! Lületaşı sanatçıları her taştan ayrı birer şaheser çıkarmayı başarmaktadırlar.








Deri Ürünleri

Tarihi Hamamyolu Caddesi'nde birçok derici dükkanı bulabilirsiniz. Dükkanlarda envai çeşit deri ceket ve aksesuar ürünlerini uygun fiyatlara alabilirsiniz.



Espark AVM

Espark AVM Eskişehir'in en büyük AVM'sidir. AVM içerisinde birçok marka ve mağaza bulunabilmektedir. Ayrıca, çocuk oyun alanı da mevcuttur.